Dünyanın en zengin sporcularından Formula 1 pilotu Hamilton'un , Man Adası'nın kullanıldığı bir düzenleme sayesinde  özel jetinin vergisini ödemekten kaçtığı belirtiliyor.

BBC'nin haberine göre, Bombardiar Challenger 605 tipi özel jet 2013 yılında Birleşik Krallık'a bağlı Man Adası'ndan ithal edildi.

Uçağın katma değer vergisi (KDV) 3.3 milyon sterlindi. Bu meblağ daha sonra Hamilton'a geri ödendi.

Danışmanların kaleme aldığı 'naylon  leasing (mali kiralama) anlaşması, bu alanda İngiltere ve Avrupa Birliği'deki (AB) vergi iadelerinin özel amaçlarla kullanımı ile ilgili yasaklarla örtüşmüyor.

Geçen ayki Meksika Grand Prix'sinin ardından 4. kez Formula 1 şampiyonluğunu kazanan Hamilton'un avukatları ise vergi avukatlarının incelemelerinde bu vergilendirme yapısının yasal olduğunu söylediklerini belirtiyorlar. Bu düzenlemelerde 'Hiç katma değer vergisi ödenmedi' denmesinin doğru olmadığını da savunuyorlar. 

Hamilton'ın temsilcisinden yapılan açıklamada ise " Birçok ülkede vergi ödeyen küresel bir sporcu olarak Lewis işlerini yürütmesi için profesyonel danışmanlardan oluşan bir ekiple çalışıyor. Danışmanalrı Lewis'e her şeyin kanunlara uygun olduğu güvencesini verdi ve konuya şimdi avukatları bakıyor" dedi.

21 Ocak 2013'te saat 06:15'te, Lewis Hamilton yeni jetiyle Man Adası'ndaki Ronaldsway Havaalanı'na indi ve o zamanki kız arkadaşı pop yıldızı Nicole Scherzinger ile evrak işlerini tamamlamak için gümrüğe geçti.

Hamilton özel jeti öncelikle iş amaçlı kullanmayı planlıyordu. Ancak BBC'nin Panaroma programının eriştiği belgeler, 32 yaşındaki Mercedes pilotunun jetiyle her 3 uçuşundan birini özel seyahatler için yapmaya niyetli olduğunu gösterdi.

Lewis Hamilton'ın sosyal medya hesapları da, özel jetin tatillerde ve dünya genelindeki diğer kişisel gezilerde kullanıldığının kanıtı.

Hamilton, Instagram'da uçaktan fotoğraflar paylaşmıştı. Bu fotoğrafların ikisinde bulldog tipi köpekleri Roscoe ve Coco da vardı.

Leeds Üniversitesi'nden Vergi Hukuku Proesörü Rita De La Feria "Özel bir jetin şahsi kullanımı, iş için kullanımla maskelenmişse, burada bir vergi kaçırma girişimi vardır. Jeti kendi çıkarlarınız için, tatile gitmek, arkadaşlarınızla buluşmak için kullanırsınız. Özel tüketimde vergisini ödemek zorundasınız" dedi.

AB dışında alınan özel jetlerin ithal edildikten sonra birlik içinde dolaşıma girebilmesi için yüzde 20 KDV ödeniyor.

Man Adası, AB'nin parçası değil. Ancak Birleşik Krallık toprağı olması nedeniyle KDV anlamında İngiltere ile bir ortak alan oluşturuyor. Bu bağlantı nedeniyle, ada üzerinden ithal edilen uçakların AB'ye tam erişimi oluyor.

Appleby danışmanlık şirketinden elede edilen belgeler, Hamilton'ın danışmanlarının AB ve İngiltere'nin özel şahıslar tarafından kullanılan uçaklara KDV iadesi yapılmasını engelleyen kuralları aşmak için, Man Adası'nda KDV kaydı olan bir kiralama şirketi kurdu.

Yeni şirket 'Stealth Havacılık Limited', jeti Hamilton'ın İngiliz Virgin Adaları'ndaki şirketinden kiraladı ve Man Adası'na ithal etti.

Daha sonra bir başka İngiltere kayıtlı jet yönetim şirketine kiralandı. Bu şirket uçağın mürettebatını ve diğer hizmetlerini sağladı. Daha sonra da uçağı Hamilton ve Guernsey'deki şirketi BRV Limited'e geri kiraladı.

Hamilton belgelerde jetin 'nihai müşterisi' diye tanımlanıyor. Gelişmelerden haberdar edildiği de görülüyor.

Son imzaların atılmasından önce yollanan bir e-postada da "Lewis'a anlaşmayı bu akşam yollayıp, telefonda üzerinden geçmeyi isterim" deniyor.

​Diğer belgelerde, uçağın saatlik kira ücretinin bir aşamada birden 2.000 sterlinden 5500 sterline çıkarıldığı, böylece Man Adası'ndaki şirketin, uçak kiralama işindeki ticari bir şirket olarak kâr ettiği görülüyor.

İşlemler sonucunda danışmanları, Hamilton'ın ithalat sırasında ödemek zorunda olduğu, 3.3 milyon sterlinlik KDV'nin tamamını geri alabileceğini söylüyor.

Ancak kiralama belgelerinde, Hamilton'ın uçağı ayda 80 saat kendisi, 160 saat de şirketinin kullanacağını söylüyor.

AB ve İngiltere'deki katma değer vergisi kurallarına göre KDV iadesi için özel jetin üçte iki oranında iş için kullanılması gerekiyor. Bu vergi yapısının yapaylığı aslında Hamilton'ın vergi iadesi almayı hak edip etmediği konusunda soru işaretleri yaratıyor.

BELEGELERİN ARDINDAN MAN ADASI İNGİLTERE HAZİNESİ'NE ÇAĞRI YAPTI

Hamilton'ın avukatları, Formula 1 pilotunun "iş faaliyetlerinin çoğunu yerine getiren profesyonellerden oluşan bir ekibi olduğu, davranışlarında da hiçbir hile veya uygun olmayan derecede gizlilik bulunmadığını" söyledi.

Stealth Limited'in açıklamasında da şirketin, uzun vadeli uçak kiralayan bir şirket olarak kurulduğu belirtildi. Man Adası yetkililerine de gerekli tüm açıklamaların yapıldığı vurgulandı.

Avukatlar, amaçlarının vergiyi azaltmak olmadığını, öyle olsa bile KDV'yi azaltmak için satın alma yerine kiralamanın yasal olduğu vurgulandı.

Paradise belgelerinde Hamilton'ınki gibi 50 düzenleme var. Belgelere göre Appleby, Man Adası'nda 1.25 milyar sterlinlik lüks jet ithal etti.

Ada, 230'dan fazla uçağın ithali için 790 milyon sterlin vergi iadesi yaptı.

Paradise belgeleri sonrası Man Adası hükümeti, İngiltere hazinesinden AB'ye ada üzerinden uçak ithalinin yasal olup olmadığını incelemesini istedi. Man Adası hükümeti 'yanlışlık' sonucu KDV iadesi yapıldığı iddiasını da reddetti.

Ayrıca 2011'den bu yana KDV iadeleriyle ilgili 30'dan fazla incelemeden 4.7 milyon sterlin gelir elde edildiği de vurgulandı.

İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn geçen hafta Başbakan Theresa May'e, Man Adası'ndaki özel jetler üzerinden KDV kaçakçılığı yapıldığına yönelik iddialar ile ilgili olarak soruşturma açılması çağrısı yapmıştı.

Guardian gazetesinin haberine göre  İngiltere Prensi Charles'ın özel mülkü olan Cornwall Dükalığı off-shore hesaplar ve firmalar vasıtasıyla milyonlarca sterlinlik yatırım yaptı.

Cornwall Dükalığı'nın gizlice 2007 yılında Bermuda'ya kayıtlı olan ve Prens Charles'ın milyoner bir banker olan arkadaşı Hugh van Cutsem'in sahibi olduğu 'Sustainable Forestry Management Ltd' (SFM) adlı şirketin yaklaşık 100.000 dolarlık hissesini satın aldı.

Paradise belgelerine göre Cornwall Dükalığı SFM hissesini 20082de neredeyse 3 katı bir meblağa sattı. Şu anda bu off-shore şirketi varlığını sürdürmüyor, şirketin yöneticisi Van Custem de 2013'te hayatını kaybetti.

BBC ayrıca  Kyoto Protokolü gibi iklim değişikliği anlaşmalarına ilişkin değişiklikler yapılması için uzun yıllardır kampanya yürüten Prens Charles'ın, bu değişiklikten çıkar sağlayacak bir şirket olan SFM'ye off-shore yatırımı yapmasının soru işaretleri yarattığını urguladı. 

​Prens Charles uzun süredir iklim değişikliği anlaşmalarında düzenleme yapılmasını savunuyor. Bu düzenlemeler, karbon emisyon kredilerinin Kyoto Protokolü ile AB Emisyon Ticaret Sistemi'ne dahil edilmesi yönünde.

Kyoto protokolü, küresel ısınmaya neden olan sera gazı salınımlarını her ülke için belirli kotalarla sınırlayarak bu gazlara ticari bir değer kazandırdı. Salınım kotalarını aşmamak için şirketler, başka şirketlerden karbon kredisi satın alıyor. Belgelerde geçen SFM de  bir karbon emisyon kredisi şirketi. Offshore yatırımların bu gibi bir düzenlemeden çıkar sağlayacak bir ticaret şirketiyle bağlantılı olması da, soru işaretlerine neden oluyor.

Paradise belgelerine göre Cornwall Dükalığı ayrıca Cayman Adaları'ndaki 'Coller International Partners şirketinin yönettiği dört fona da 1 milyon doları aşan yatırım yaptı.

Ancak bu yatırımları yasadışı olmadığı gibi, Prens Charles'ın vergi kaçırdığına ilişkin bir iddia da bulunmuyor. İddialara yanıt veren Cornwall Dükalığı sözcüsü, Prens Charles'ın "Sadece bir şirkete yatırım yapmış olabilir diye böyle bir konuda konuşmayı hiçbir zaman tercih etmediğini" söyledi.

Ancak Guardian'a göre Paradise belgelerinin ortaya çıkmasından önce Dükalığın herhangi bir off-shore yatırımı olduğu konusunda kamuoyuna bilgi verilmemişti.