Moldova lideri Maia Sandu, yerel televizyona açıklamasında, "Bu bir vazgeçiş değil, lakin bütünleşme iki adımda hallolabilir. Bir 30 yıl daha, demokrasimizin sağlamlaştırılmadığı, yaşam koşullarının en iyi olmadığı bir ortamda kalamayız. Şansımız olduğuna inanıyorum. İç gündeme yoğunlaşmamız lazım. Ayrıca 2030’a kadar Avrupa Birliği'nin bir parçası olma şansımız var” ifadesini kullandı.

Sandu, "Transdinyester ihtilafı sorun olmamalı çünkü AB’nin Kıbrıs örneği var” dedi.

Daha önce Moldova Başbakan Yardımcısı Nicu Popescu, ihtilafın çözüme kavuşturulmaması halinde ülkenin Transdinyester olmadan da AB’ye katılabileceğini dile getirmişti. Moldova medyası bu sözleri Transdinyester’den vazgeçiş olarak yorumlamıştı.

Rusya’ya ‘seçime müdahale’ suçlaması

Rusya’nın, Moldova’daki seçimlere müdahale etmeyi deneyeceğini iddia eden Moldova lideri Sandu, "Bu sadece bizim ülkemizde değil, daha güçlü diğer ülkelerde de oluyor. Buna karşı hazırlık içindeyiz. Merkez Seçim Komitesi, Enformasyon ve Güvenlik Servisi ve güvenlikten sorumlu diğer kurumlarımız Seçmenlere rüşvet verilmediğinden, partilerin ve kampanyaların finansmanına ilişkin mevzuata uyulduğundan emin olmak için durumu yakından takip ediyor” ifadesini kullandı.

Sorumlu kurumların her türlü yolsuzluk vakasını çok ciddiye alacağını söyleyen Moldova lideri, muhalefetten birkaç politikacının yolsuzlukla suçlamasını şu sözlerle değerlendirdi:

"Bu, rakiplerimize baskı olarak görülmemeli. Ülkemizde 60’tan fazla parti var, herkesin seçimi var, ama herkes yasalara uymalı. Birileri, daha çok para verildiği için bir partiden diğerine geçiyorsa bu artık demokrasi değil.”

Moldova Savcılığı, muhalefetteki Canlanma Partisi’nin Başkan Vekili Natalya Paraski ve diğer parti üyelerinin ofis ve evlerinde arama yapmıştı. Bazı milletvekillerinin dokunulmazlığı, yolsuzluk suçlamasıyla kaldırılmıştı. Yolsuzlukla suçlanan iki milletvekili için tutuklama kararı çıkmıştı.