radyobir
radyobir

"Ünlü olmak istemiyorum"

Galatasaray efsanesi Erhan Önal ile eski manken Mine Baysan'ın kızı Bige Önal'ın adını giderek daha sık duyacaksınız. Zira kendisi genç, yetenekli ve güzel... Üstelik hayat hikâyesi de filmleri aratmıyor, bu arada iyi oyuncu olmak için güzel olmak gerektiğine de inanmıyor.

16 Mayıs 2015 07:00 | Kategori: Magazin

Baba eski futbolcu, anne eski model... Çocukluk top peşinde koşarak mı, ayna önünde poz vererek mi geçti?

- Top peşinde koşarak geçti. ‘Erkek Fatma’ denir ya tam o durumdaydım. Annemle babam, ben dokuz yaşıma gelene kadar bir ayrılıp bir barıştı. Onlar tamamen ayrıldıktan sonra ben annemle kaldım. Babamın yanına her gittiğimde konu futbol ya da spor olurdu. Herhalde onunla bir ortak payda bulmak için futbola merak sardım.

Babadan ayrı büyümek hayata nasıl yansıdı?

- Geniş ailelere, büyük kahvaltı sofralarına özeniyorsun. Ama yaş ilerledikçe durumun başka etkilerini kavrıyorsun. Mesela annemle kalmam bana kadın olarak ayakta tek başına durma konusunda çok yardımcı oldu.

En büyük travmanız bu ayrılık mı?

- Aslında bütün travmalarım babam kaynaklı. Birkaç sene önce beyin kanaması geçirdi ve felç kaldı. İdolümdü. Onun konuşamayıp hareket edemiyor olmasını çok zor kabullendim.

Şimdi nasıl?

- Bastonla hafifçe yürüyor. Bebek gibi konuşuyor. Tonlamasından ne dediğini anlayabiliyoruz. Biraz ciddi bir şey sorunca veya konuşunca yoruluyor, kafası karışıyor. Ama beni ekranda görmek onu çok mutlu ediyor.

Doğuştan Galatasaraylı mıydınız?

- Evet. Ama babam yüzünden değil. O bana hiç "Galatasaraylı ol” demedi. Hatta hangi takımı tuttuğunu uzun süre kimseye söylemedi. Bir dönem fanatiktim. Hiçbir maçlarını kaçırmazdım. Şimdi babamdan dolayı yönetimde oy verme hakkım var. Gerçi hâlâ yapamadım. Ama ileride Galatasaray ile ilgilenmek istiyorum.

Bu sezon önce Gültepe, şimdi Maral. Kısa sürede sizden bahsedilir oldu. Farkınız ne?

- Bu işi ünlü olmak için yapmıyorum! Ve ünlü olmak istemiyorum.

O zaman neden yapıyorsunuz?

- Geçinmek için. Keşke sadece tiyatro yaparak geçinebilsek de sadece tiyatro yapsam...

Şöhret korkunuz mu var?

- Evet. Özgürlüğü kısıtlayan bir şey olduğu için korkutuyor.

Güzelliğin oyunculuk üzerindeki etkisi ne?

- İyi bir oyuncu olmak için illa çok güzel olmak gerekmiyor.

Ee neden hiç çirkin başrol yok? 

- Bu biraz senaryoyla ilgili. Çoğunlukla güzel kadın-yakışıklı erkek hikâyeleri anlatılıyor. Seyircinin tercihi de bu yönde sanırım. Başrol olmak için güzellik gerekiyor olabilir ama iyi oyuncu olmak için gerekli bir koşul değil. Güzelse ama kötü oynuyorsa benim dikkatimi çekmez.

Siz güzel olmasanız bugün ekranda olur muydunuz?

- Bilmiyorum. Umarım ki güzellik bulunduğum yerde çok büyük bir pay sahibi değildir.

Hayatta nelerle derdiniz var?

- Son zamanlarda kafam o konuda çok karışık. Özellikle insana dair.

Ne gibi?

-Sanırım bu, ülkenin durumunun getirdiği bir şey. Bir sürü trajik olay yaşanıyor. Biz o gerçeklikleri duyuyor, beş dakika sonra bir yana bırakıp işlerimize dönüyoruz. Bundan rahatsız oluyorum. Arada da kendimi her şeye kapatıyorum. Hangisi doğru, onunla derdim var.

O halde ülkenin durumunu nasıl yorumluyorsunuz?

-Yaşam biçimlerimizde değişmesi gereken tonlarca şey var.

Mesela?

- Kadın olarak sokağa çıkarken tedirgin olmak istemiyorum. Son 10 senede kadın cinayetlerinde gözle görülür bir artış var. Bu çok üzücü. İlk anda birleşip bir şeyler yapılmaya çalışılıyor ama sonra yine herkes kendisine dönüyor ve o birlik yetersiz kalıyor. Böyle olunca bireysel önlemler almak zorunda kalıyorsunuz. Oysa sürekli bahsedilen değişim ilk olarak özgürlükleri vaat etmeli.

Umutlu musunuz?

- Evet. Korktuğumuz yere gitmeyeceğimizi, bir yerde kırılıp düzeleceğimizi düşünüyorum.














Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI