Neoliberal düşünce kuruluşu Adam Smith Enstitüsü tarafından yayımlanan raporda, Ay'ı arazi parsellerine bölmek ve işletmelere kiralamak üzere farklı ülkelere tahsis edilmesi tavsiyesi yer aldı.

Raporda, bu hamlenin uzay turizmini ve keşif faaliyetlerini artırarak ekonomiyi canlandırmasının beklendiği belirtildi.

Raporun yazarı Rebecca Lowe, yaptığı açıklamada, uzayda mülkiyet haklarını tanımanın, ahlaki anlamda doğru ve verimli olacağı ve mülk sahibi olacak insanlar için finansal ödüllerin ötesine geçen büyük getiriler sağlayacağı iddiasında bulundu.

Lowe, "Bu türden bir sistem, uzayın sorumlu bir biçimde yönetilmesi ve yeni bilimsel keşif ve demokratik uzay araştırmalarına dönük fırsatları teşvik edecek" ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte enstitünün araştırma şefi Daniel Pryor, "Mülkiyet hakları, Dünya'da yaşam standartlarını, yenilikçiliği ve insan onurunu yükseltmede önemli bir rol oynuyor. Etkili mülkiyet kuralları tasarlarken yeniden başlamamız için eşsiz bir fırsat sunan bu mantığı uzayda uygulasaydık da aynı şey geçerli olurdu" yorumunu yaptı.

Pryor, "Uzay yarışında her zamankinden daha fazla ülke ve şirket rekabet ederken, 1960'ların demode fikrini arkamızda bırakmak ve dünya dışı mülkiyet hakları meselesini bir an önce ele almak bizim için hayati önem taşıyor" diye konuştu.

Birleşmiş Milletler'in (BM) 1967 tarihli Dış Uzay Antlaşması, halihazırda ülkelerin ve kişilerin uzayda mülk sahibi olmasını yasaklıyor.