"Biz inşaatta çalışırken dışarıda silahlı polisler nöbet tutuyordu. Proje çok gizliydi, tünele giriş yasaktı. O dönemler, civardaki yerleşim yerlerinde yaşayan insanlar bir projenin varlığından haberdardı. Fakat hiç kimse içeride neyin üzerine çalıştığımızı bilmiyordu." 

Bu sözler, şu an 70 yaşında olan eski "Proje 816" çalışanı Chen Huaiwen'e ait. Her ne kadar 1947'den 1991'e kadar devam eden Soğuk Savaş, bir tarafta ABD diğer taraftaysa Rusya'nın başını çektiği iki blok ile anılsa da, dönemin diğer bir önemli ülkesi de Çin'di. Sovyerler Birliği ile arasındaki fikir ayrılıkları yüzünden Çin, Bağlantısızlar Hareketi olarak bilinen üçüncü bir bloğu temsil ediyordu. "Proje 816" da o bloğun Soğuk Savaş döneminde hem ABD hem de Rusya'ya karşı önlem olarak faaliyete geçirdiği "çok gizli" projenin adıydı.

"Proje 816", Soğuk Savaş döneminde Çin'in atom bombası üretiminde kullanılmak üzere plütonyum üretilen nükleer programıydı. 20 kilometrelik tünel aracılığıyla erişilen yeraltı tesisinin inşasında 60 bin kişi çalıştı. Tesis, 17 yıl boyunca açık kaldı. Zehirli duman ve toz yüzünden resmi kayıtlara göre 76 kişi tesis çalışanı hayatını kaybetti.

1984'e gelindiğinde, ABD ile Rusya arasındaki ilişkiler düzelmeye, Çin de dış dünyaya açılmaya başlamıştı. "Proje 816"ya artık asla tamamlanmayacak ve gereksiz bir proje gözülüyle bakılıyotdu. Fakat tesis üzerindeki gizlilik, 2002'ye kadar kaldırılmadı. Yabancı turistlerin ziyarete açılması ise 2016'nın son aylarını buldu. Yine de tesise ilişkin gizemin ortadan kalktığını söylemek güç. Zira, sadece yüzde 10'u ziyaretçilere açık.