radyobir
radyobir

Esrarengiz karışım: Tanrı, alkol ve hint keneviri

Fransa'nın Chartreuse Dağları'ndaki manastırda Katolik rahipler kalıyor. Carthusian geleneğinden gelme bu rahipler tefekkür ve dua etmek için dış dünya ile bütün bağlarını koparmış.

11 Kasım 2016 05:28 | Güncelleme :11 Kasım 2016 11:48 | Kategori: Dünya

Ama burası aynı zamanda çok dünyevi bir ürünün, Chartreuse adıyla bilinen ve 1605'ten bu yana yapılan sert bir likörün üretim yeri.

Üstelik Grande Chartreuse manastırı rahipleri bu alandaki tek örnek değil. Birçok dini kurum eskiden beri ekonomik ve tıbbi nedenlerle alkol üretmiştir.

Yeme içmeye oldukça önem verilen günümüzde bu kadar eski köklere sahip içkiler giderek daha popüler hale geldi.



Chartreuse likörünün tarifi gizli tutuluyor.

Geçen yıl 1,5 milyon şişe Chartreuse marka likör satıldığı söyleniyor. Şişesi 50 dolara satılan bu içkiden elde edilen gelir manastıra ve onun desteklediği yardım projelerine harcanıyor.

Chartreuse yapımı için 130 farklı bitki ve çiçek kullanılıyor. Ama içkinin tarifi ve yıllandırma süreci gizli tutuluyor.

Sadece üç rahip bitki karışımını hazırlıyor ve içeriğini kimsenin görmeyeceği şekilde dışarıdaki damıtma tesislerine gönderiyor.

Güvenlik sorunu

Manastır rehberi Mathilde Perrin dışarıdaki insanların likör üretimi hakkında bir şey bilmediklerini söylüyor. Üretimi rahipler yaptığı için "ne isterlerse yapıyorlar ve bunu kimseye anlatmaları gerekmiyor".



Chartreuse likörü 1860'a kadar manastırda yapılıyordu.

Damıtma tesisi ise 15 mil uzaktaki bir köyde. İlk damıtma 1840'ta manastırda yapılmış. Ama üretim artışıyla gürültü de artıp rahiplerin tefekkürü sekteye uğrayınca sonraki yıllarda birçok işlem uzaklara taşınmış. 2018'de yine taşınması planlanıyor.

"Hükümet bir şeylerin patlaması halinde bütün köyün havaya uçacağını söylüyor" diyor Perrin.

Damıtma işinde birkaç insan çalışıyor, ama rahipler bilgisayar yoluyla bazı işlemleri uzaktan kumanda edip ısı ayarı yapabiliyor ya da tüm üretimi durdurabiliyor.

Münih'te bira

Münih'in güney batısındaki Andechs manastırında ise Benedikt rahipleri 1455'ten bu yana kendi adlarını taşıyan bir bira üretiyor.



Likör yapımı için bitkilerin karıştırılması işini sadece üç rahip yapıyor.

Biranın ağır yürüyen mayalanma süreci rahiplerin yaşam tarzına uygun. "Kaliteli ürün elde etmek için zaman gerekir" diyor manastırın halkla ilişkiler müdürü Martin Glaab.

Benedikt rahiplerinin geleneğinde başkalarına hizmet etmek önem taşıyor. Manastırı ziyarete gelenlere bira sunmak bira üretiminin başlamasında etken olmuş.

Manastırı her yıl yaklaşık bir milyon kişi ziyaret ediyor ve 10 milyon litre bira satılıyor.

Bu tür içkilerin popüler hale gelmesinin nedeni ne peki?



Andechs Manastırı Münih'e 25 mil uzakta.

Küresel piyasa araştırmaları grubu Mintel'de gıda ve içecek uzmanı Beth Bloom'a göre bunun nedeni, insanların hazır gıdaya artık şüpheyle bakması ve yiyip içtiği şeylerin nereden geldiğini ve nasıl yapıldığını bilmek istemesi.

"Biranın manastırda uzun yıllar boyunca süzülüp gelen bir geleneğe bağlı olarak üretiliyor olması onu özel bir ürün haline getiriyor. Tüketiciler de böyle bir sürecin parçası olmak istiyor."

California'da hint keneviri

Bazı dini kurumlar ise alkolün de ötesine geçerek daha modern tüketim maddelerini üretmeye başladı.



Andechs kaliteli biralarıyla ünlü Bavyera'da üretiliyor.

California'nın Merced bölgesindeki bir çiftlikte rahibeler tedavi amaçlı ilaç yapımında esrar üretiminde kullanılan hint keneviri bitkisinden yararlanıyor.

Rahibe Kate Meeusen'in 2015'te kurduğu bu bağımsız tarikatta Katolik rahibeler gibi giyinseler de uhrevi uygulamaları "eskiden süzülüp gelen akla" dayanıyor.

Bu tarikatta üretim ayın hareketlerine göre ayarlanıyor. Kadınlar manastırın mutfağında ilaçları hazırlarken dua edip meditasyon da yapıyorlar.



Rahibeler tedavi amaçlı hint keneviri yetiştirirken aynı zamanda dua ediyor ve meditasyon yapıyor.

Hint keneviri bitkisi uyuşturucu özelliği olmayacak şekilde kullanıldığı için ilaçların üretimi ve ihracatı yasalara uygun şekilde yapılıyor.

Bu bitkiden çıkarılan Cannabidiol (CBD) yağlarının şişesi 85 dolara satılıyor. Geçen yıl ciroları 60 bin doları bulmuş ve bu para çiftliğin bakımı ve giderleri için kullanılıyor.

Hint keneviri ekimi nedeniyle belediye rahibeleri başka bölgelere kaydırmak istemiş, ama direnmiş rahibeler.

Belki onların üretimi Belçika'daki Trappist biranın tarihini ve kültürel önemine sahip değil, ama CBD yağının da sadık tüketicileri var.


Rahibe Meeusen, kendilerini bölgeden uzaklaştırma girişimlerine karşı çıktıklarını söylüyor.

Sağlık sorunları nedeniyle bu yağı kullananlardan biri "Şu dünyada sizi rahatsız edecek çok şey var, ama bu yağın onlardan biri olduğunu sanmıyorum" diyor.



Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI