Sedef’in sözlenmesiyle birlikte İsmail büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır. Ancak yine de ayakta durmaya çalışır, yıkılmaz. Süleman ise Köstencelerin Halil’e verdiği sözden sonra kızını istemeye gitmek zorundadır. Bu durumu annesine açar. Emin ve Şükrü’nün maddi problemleri yapmak zorunda oldukları düğünü zora sokarken Tüccar Sami’nin İsmail’e nispet yapar gibi Çakırcalı Hoca’nın evini satın almak istemesi İsmail için bardağı taşıran son damla olmuştur. İsmail arkadaşlarını kahvede toplar, kendilerine bu tokadı garibanlığın attığını söyler. Şimdi bu garibanlıktan intikamlarını almak istiyorlarsa Süleman’ın planını tekrar devreye sokup altınları çıkarmaya mecburdurlar. Tabi bunun için önce İsmail’in Zümrüt’le arasını düzeltmesi, Hilmi başkanın istediği tiyatronun da şenliklere kadar yetiştirilmesi gerekmektedir. Bakalım sadıçların garibanlıkla mücadelesi başlarına daha ne gibi işler açacaktır?