radyobir
radyobir

Şiddet gördüğü polislere başkan oldu

İspanya'da hafta sonu yapılan Belediye başkanlıkları seçiminde en büyük sürpriz Barcelona kentinde yaşandı.

26 Mayıs 2015 13:25 | Kategori: Dünya

Genç akedemisyenlerin kurduğu Podemos Partisi'nin desteklediği "Barcelona en Comu" adlı siyasi oluşumun adayı Ada Colau, 1 vekil farkla Barcelona'da en fazla oyu alarak belediye başkanı olmasına kesin gözüyle bakılırken herkes bir dönem şiddete maruz kaldığı yerel polislere karşı nasıl bir tavır alacağını merak etmeye başladı.İspanya'da yaşanan ekonomik krizle bankalardan aldıkları kredileri ödeyemeyerek evlerinden olan kişilerin bir numaralı savunucu olan Colau zaman zaman polislerle karşıkarşıya gelmiş ve onlara karşı gösterdiği dirençile İspanya'da evsiz kalan onbinlerce kişiye ilham kaynağı olmuştu.

Barcelona'da aynı zamanda ipotek mağdurları derneğinin kurucusu olan ve Barcelona kentinin ilk kadın belediye başkanı olması beklenen Colau, seçim sonuçları sonrası yaptığı konuşmada "Davud'un Calut'a karşı zaferi oldu. Korku kampanyasına karşı umut ve heyecan kazandı" sözleri edeyerek belediye başkanı olmasına rağmen sokaklarda bankalara karşı mücadelesinin devam edeceği sinyali verdi.

İspanya'da gerçekleşen belediye başkanlıkları ve özerk yönetim seçimlerinde halk iktidar partisine "Dur" dedi

İspanya'da gerçekleşen belediye başkanlıkları ve özerk yönetim seçimlerinde iktidardaki Halk partisi (PP) büyük oy kaybetti. İspanya'da demokrasi tarihinden bu yana devam eden iki partili sistem büyük darbe alırken ülkede yaşanan ağır ekonomik krizle ortaya çıkan ve ilk defa seçimlere katılan akademisyenlerin kurduğu "Podemos" (Yapabiliriz) partisi ile 2006 yılında sadece Katalonya'da faaliyet gösteren ve ilk defa ülke genelinde seçimlere giren "Ciudadanos" (Vatandaşlar) partisi önemli başarı kazandı. İspanya'nın önemli kentleri olan Madrid, Barcelona ve Valencia gibi büyük metropollerde ise kadınlar yerel ve özerk yönetim seçimlerine damgasını vurdular.

Seçimlerin en büyük sürprizi ise Barcelona Belediye başkanlığında en fazla oy kazanarak birinci olan eski aktivistlerden ve Podemos'un desteklediği "Barcelona en Comu" adlı siyasi oluşumun adayı Ada Colau oldu. Colau İspanya'da inşaata dayalı ekonomik büyümenin yaşandığı dönemlerde bankalardan kredi çekerek ev sahibi olan ancak krizle birlikte aldıkları krediyi ödeyemeyerek bankalar tarafından evlerinden atılan kişilerin bir numaralı destekçisi olarak tanınıyordu.

İspanya'da 35 milyon seçmenin sandık başına gittiği seçimlerde 2011 yılındaki son seçimlere göre PP ve PSOE'nin aldığı oyların toplamı yüzde 52 geriledi. Halen iktidarda olan Halk Partisi (PP) ülke genelindeki oyların yüzde 26'sını alarak belediye ve özerk yönetimlere en çok vekil yollayan parti olmasına rağmen 2011 yılında aynı parti yüzde 45'ler ile tüm İspanya yönetiminde söz sahibiydi. PP 13 özerk yönetimin 9'unda, ülke genelinde ise 31 büyük belediyede seçimleri kazandı ancak buraları tek başına yönetebilecek çoğunluğa ulaşamadı. Ana muhalefetteki PSOE 2011 yılına göre biraz oy kaybına uğramasına rağmen ülke genelinde yüzde 25 oy aldı. PSOE 2 özerk yönetimde ve 13 büyük şehirde 1. parti çıktı.

2011 yılına göre katılımın yaklaşık 2 puan düşüşte olduğu seçimlerde halkın sadece yüzde 64,77'si sandık başına gitti. İspanya'da pazar günü yapılan seçimlerin ortaya koyduğu panaromanın yıl sonunda gerçekleşecek genel seçimleri de etkilemesi bekleniyor. Ülkede son yapılan genel seçimlerde oyları adeta süpürerek tek başına iktidara gelen ve uyguladığı kemer sıkma politikaları ile halkın satın alma gücünü yarı yarıya düşüren Halk Partisi'nin oy kaybının bu seçimlerde de erimesine kesin gözüyle bakılıyor.

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI