radyobir
radyobir

Siyasi yaşamı, bunga bunga partileri ve gafları

"Toprak altına girdiğimde hakkımda 'Adil ve iyi bir adamdı' denilebilmesini umuyorum.

13 Haziran 2023 09:20 | Kategori: Avrupa

Milano’da tedavi gördüğü hastanede bu sabah hayatını kaybeden eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, 14 yıl önceki bir söyleşinde böyle demişti.

Silvio Berlusconi’nin dileğinin yerine gelip gelmeyeceğini belki zaman gösterecek ama onun İtalya’nın son 30 yılına damga vuran, en çarpıcı ve tartışmalı ismi olduğunu bugünden söylemek mümkün.

Berlusconi, 1994’te girdiği siyaset dünyasında yakın tarihte benzerine az rastlanan bir istikrarla spot ışıklarının altında kalmayı bildi.

Siyasetin yanı sıra iş dünyası, spor ve medyada da faaliyet gösteren Berlusconi ve ailesi, halen İtalya’nın en zenginleri arasında.

Boşanmayla sonuçlanan iki evliliğinden Marina, Barbara, Pier Silvio, Eleonora ve Luigi adından 5 çocuğu bulunan Berlusconi son olarak 33 yaşındaki Marta Fascina ile birlikteydi.

29 Eylül 1936’da Milano’da orta sınıf bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Silvio Berlusconi "kendi kendini yaratan" bir figür imajı çizdi.

İş dünyasında başarılı olacağının sinyallerini üniversite yıllarından vermeye başladı.



Yaptığı ilk işler arasında hukuk bölümünde okurken üniversite arkadaşlarına ödev satmak, barmenlik, gece kulüpleri ve cruise gemilerinde şarkıcılık, elektrikli süpürge satıcılığı olduğu biliniyor.

İlk büyük işini ise 1962’de kurduğu inşaat şirketi Edilnord ile yaptı. Milano’da 4 bin kişilik bir inşaat kompleksi yapan Edilnord’un bu proje için finansmanı nereden bulduğu uzun yıllar tartışma konusu oldu.

Medyaya ilk girişi ise 1973’te Telemilano isimli yerel bir TV kanalı açmasıyla oldu.

İnşaat ve medya sektöründe faaliyetlerini hızla yayan Berlusconi birkaç yıl sonra da Fininvest isimli holdingi kurdu.

Fininvest çatısı altında halen İtalya’nın en büyük özel medya grubu Mediaset ile en büyük yayın gruplarından Mondadori de bulunuyor.

Spor dünyasında ise 1986’da satın aldığı AC Milan kulübünü iflastan kurtarmasıyla ve 2018’de satın aldığı Monza kulübünün 2022’de ilk kez Serie A’ya yükselmesiyle hatırlanıyor.

Temiz Eller sonrası siyasete girdi



Berlusconi, annesi Rosa Bossi (sağda) ve çocukları Eleonora ve Luigi ile birlikte, takımının kazandığı İtalya Serie A'nın 12. şampiyonluğunun zaferini kutlayan bir flama tutuyorlar. 

İtalya’da siyaset dünyasını altüst eden, köklü partilerin sahneden silindiği Temiz Eller operasyonu sonrası açılan boşluğu Silvio Berlusconi doldurdu.

Siyasete girdiği 1994 yılında verdiği bir söyleşide şunları söyleyecekti:

"Hayatımda 3 mucize gerçekleştirdim. İnşaat, spor ve yayın sektörlerinde… Şimdi hep birlikte yeni bir İtalyan mucizesi yaratmalıyız."

1994’te kurduğu merkez-sağdaki Forza Italia (Haydi İtalya) Partisi, sahibi olduğu kanallardaki kampanyanın da etkisiyle, ilk girdiği seçimleri kazandı.

1994-1995, 2001-2005, 2005-2006 ve 2008-2011 dönemlerinde 4 kez başbakanlık yaptı ve ülkede 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en uzun süre iktidarda kalan lider oldu.

Ölümüne kadar da aktif siyaseti ve halen iktidardaki koalisyon hükümetinin ortaklarından Haydi İtalya partisinin liderliğini yapmayı sürdürdü.

Bunga bunga partileri



2 Nisan'da oynanan Monza-Lazio maçında taraftarlar Berlusconi'nin yüzünde öpücüklerle resmedildiği bir bayrağı taşıyordu.

Ne var ki siyaset hayatı, uzunluğunun yanı sıra sahne olduğu skandallar, davalar ve mafyayla ilişkili olma suçlamalarıyla da anılıyor.

Kendisi ise haksız suçlamalara maruz kaldığını, hakkında açılan davaların "komünist" savcıların eseri olduğunu öne sürüyordu.

Evinde verdiği, ‘’bunga bunga’’ olarak anılan partilerde fuhuş yapıldığı iddia edilirken kendisi bu partileri "zarif akşam yemekleri" diye niteliyordu.

İkinci eşi Veronica Lario da 2009’da "küçük yaştaki kızlara düşkünlüğünü" de gerekçe göstererek Berlusconi'ye boşanma davası açmıştı.

"Reşit olmayan biriyle para karşılığında seks yapmak", "görevi kötüye kullanmak", "senatör satın almak" gibi suçlamalara maruz kalan Berlusconi ilk nihai mahkumiyetini ise 2013 yılında vergi kaçakçılığından aldı.

Bu mahkumiyet nedeniyle siyasetten men edilerek Senato’dan azledildi. 2018’de siyaset yasağı kalkınca Eylül 2022’deki seçimlerde yeniden aday oldu ve Senato’ya döndü.

Siyaset de dahil yaptığı bütün işlerde kendi figürünü merkezileştiren Berlusconi, ülkede yaşamın hemen her alanında derin izler bıraktı.

"Berlusconizm" terimiyle özetlenen bir siyaset ve kültür modelinin yaratıcısı olarak toplumsal yaşamdaki etkilerinin ömrü, kendisininkinden daha uzun olacağa benziyor.

Sevenleri ile karşıtları en net şekilde ayrışan politikacılardan biri olan Berlusconi’nin tarihteki yeri de o ölçüde farklı yorumlara açık.



Karşıtları Berlusconi’yi, yozlaşmayla özdeşleşen bir kültürel modeli, sahibi olduğu özel televizyonlar da dahil basın-yayın imparatorluğu vasıtasıyla yaydığı için, ve siyaseti hakkındaki davalardan kaçmak için eğip büktüğü gerekçesiyle eleştirdi.

Silvio Berlusconi, kendisinden sonra gelen eski ABD Başkanı Donald Trump gibi iş insanı-siyasetçi figürünün öncülü sayılıyor.

Siyasete iş çıkarlarını korumak için girdiği ve siyasi gücünü de çıkarları için kullandığı, kendisine en sık yöneltilen eleştirilerden.

Berlusconi ayrıca, bugün iktidar ortağı olan neo-faşist hareketlerden gelen politikacıları siyaset sahnesinde kabul edilebilir hale getiren kişi olarak da görülüyor.

Kendisi de 2019’da yaptığı bir açıklamada "Lig ve faşistleri hükümete sokan biz olduk. Onları meşrulaştırdık ve anayasal hale getirdik" diye övünmüştü.

Hakkındaki eleştiriler ve suçlamalara ise sıklıkla kendisini İsa Peygamber’e benzeterek yanıt veriyordu:

"Ben siyasetin İsa’sıyım. Sabırlı bir kurbanım, her şeye katlanıyorum, kendimi başkaları için feda ediyorum."

Gafları

Silvio Berlusconi’nin kamusal imajında en akılda kalan özelliklerinden biri de yaptığı gaflar ve zaman zaman münasebetsiz bulunan esprileriydi.

Eski ABD Başkanı Barack Obama için ‘’bronzlaşmış’’ demesinden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan ‘’güzel bir annesi olan yakışıklı bir çocuk’’ diye söz etmesine kadar kendine özgü espri anlayışından uluslararası politikacılar da nasibini aldı.

Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel hakkında da ağır küfür ve hakaret içeren ifadeler kullandığı iddia edilse de kendisi bunu yalanlamıştı.

İtalya’nın faşist lideri Benito Mussolini’yi ‘’İyi şeyler de yaptı’’ diye överken, Alman sosyalist Avrupa Parlamentosu Üyesi Martin Schulz’a ‘’İyi bir toplama kampı şefi olursunuz’’ demişti.

Cinsiyetçi ‘’şakalarıyla’’ da nam salan Berlusconi, kadınlara olan düşkünlüğü için kendisini eleştirenlere ‘’Güzel kızlara ilgi duymak eşcinsel olmaktan iyidir’’ diye yanıt vermişti.

Erdoğan’ı ikna telefonu

Silvio Berlusconi uluslararası siyasi liderlerle ilişkilerini şahsi seviyeye de taşıyordu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakın arkadaş olan Berlusconi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la da özellikle başbakanlığı döneminde şahsi ilişki kurmuştu. 2003’te Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın nikah şahitliğini yapan Berlusconi, 2018’de de cumhurbaşkanlığı töreni için Türkiye’ye gitmişti.

Berlusconi’nin anlatmayı sevdiği anılarından biri de 2009 yılında NATO Genel Sekreterliği’ne eski Danimarka Başbakanı Handers Fogh Rasmussen’in seçilmesi için Erdoğan’ı nasıl ikna ettiğiydi.

2009’da Almanya’da düzenlenen NATO zirvesinde dönemin Almanya Başbakanı Angela Merkel'i kapıda bekleterek telefonda konuşması tepki çekmişti. Berlusconi ise o sırada Erdoğan’la önemli bir telefon görüşmesi yaptığını açıklamıştı.

O dönem başbakan olan Erdoğan’ın Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri olmasına karşı çıktığını, kendisinin ise o sırada telefonda Erdoğan'ı ikna etmekle uğraştığını, ve sonunda Erdoğan’ın onay verdiğini söylemişti.



Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI