Daily Beast’e konuşan Carla Bruni, 1991 yılında ortaya atılan hatta Trump tarafından da doğrulanan dedikodularla ilgili olarak, "Aslında bu durum baştan sona belirsiz ve yaşanmadı. O yüzden de Trump basına konuştuğunda çok şaşırmıştım” dedi.



Google’dan hakkında yapılan aramalarda çıkan ilk sonuçların, bu dedikoduyla ilgili olduğunun hatırlatılan Carla Bruni, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belki bu Amerikan Google’ı olmasıyla ilgidir. Çünkü Fransız Google’ına baktığınızda başka şeyler çıkıyor, çoğunlukla erkeğim, işim ve gençlik fotoğraflarım. Ama çocuklarımla ilgili çok fazla şey olmasından memnunum, onları koruyabildim.”



Trump’ı Beyaz Saray’a taşıyan kampanya sürecinde, Washington Post gazetesinin, Trump’ın halkla ilişkiler danışmanının bazı ünlü kadınlarla ilgili yalan haber uydurulduğunu ortaya çıkarmıştı. Bu haberleri gördüğünü söyleyen Carla Bruni, "Söyleyebileceğim çok bir şey yok. Söyleyeceğim şey şu, demokrasi diktatörlükten iyidir ve demokrasi seçimle ilgilidir. O yüzde demokrasiye saygı duymalıyız” diye konuştu.



Carla Bruni, ABD’deki başkanlık seçimlerinin hemen ardından Trump’ın eşi Melania Trump’ın yayınlanan çıplak fotoğrafları hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’le evlenmesinin ardından gençlik yıllarında çektirdiği bir çıplak fotoğrafı açık artırmada satılan Carla Bruni, "İki durum farklı çünkü ben modellik kariyerim ve ilk albümümden dolayı epeyce üne sahiptim” dedi.



Kendisinin Fransa ve İtalya kökenli olduğunu, bu ülkelerde çıplak poz vermenin sanat çerçevesinde olduğunda bir sorun yaratmadığını söyleyen Carla Bruni, şöyle devam etti: "Bu fotoğraftan hiç utanmadım. Ve o fotoğraf ben 20 yaşındayken çekilmişti, çocuk sahibi olmamdan önce. O yüzden de bakıp ‘İyi görünüyorum’ diye düşünmüştüm. Ayrıca aşırı derecede seksi bir vücudum yok. Her zaman çok zayıf ve kısmen genç görünüşe sahip oldum. Bu nedenle de çıplak fotoğraflarım hiçbir zaman Playboy-vari olmadı. O fotoğraflar, harika fotoğrafçılar tarafından çekilmiş, sanatsal pozlardı.”