Zelenskiy, New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu'ndaki hitabında, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşa dair açıklamalarda bulundu.

Ukrayna'nın daha önce nükleer silahtan arındırıldığını anımsatan Zelenskiy, "Rusya'nın, daha 1990'larda nükleer silahtan arındırılması gerekiyordu. Bunu tarih bize gösteriyor. Rusya, bugün de bu silahtan arındırılmayı hak ediyor. Teröristlerin nükleer silaha sahip olma hakkı yok." diye konuştu.

Rusya'nın Ukrayna ve tüm dünyaya karşı çeşitli silahlar kullandığını belirten Zelenskiy, Rusya'nın savaşın başlamasının ardından Karadeniz ve Azak Denizi'nde Ukrayna'ya ait limanları engellediğine, Tuna Nehri'ndeki limanlara yönelik saldırılar düzenlediğine işaret etti.

Zelenskiy, "Bu, Rusya'nın ele geçirdiği bölgelerin tamamını olmasa da bir kısmını tanıma karşılığında dünya pazarındaki gıda kıtlığını bir silah olarak kullanma yönünde girişimdir. Rusya gıda fiyatlarını silah olarak kullanıyor. Bu, Afrika'nın Atlantik kıyısından Güneydoğu Asya'ya kadar olan bölgeleri etkiliyor. Tehdidin boyutu bu." değerlendirmesinde bulundu.

Karadeniz Tahıl Girişimi ve "Ukrayna'dan Tahıl" programını destekleyen liderlere minnettar olduğunu dile getiren Zelenskiy, Cezayir ile İspanya'dan Endonezya ile Çin'e kadar Ukrayna gıda ürünlerinin sevkiyatının önemini vurguladı.

Zelenskiy, "Rusya Karadeniz Tahıl Girişimi'ni engellediğinde bile gıda istikrarını sağlamak için uğraşıyoruz. Bu sürece birçoğunuzun katılacağını umuyorum. Limanlarımızdan geçici bir deniz sevkiyat koridoru açtık. Tahıl ihracatı için kara yollarını korumak için çabalıyoruz." dedi.

Rusya'nın enerji kaynaklarını silah olarak kullandığını belirten Zelenskiy, "Kremlin, Kızıl Meydan'a geldiğine ülke liderlerini zayıflatmak için petrol ve gazı silah olarak kullandı. Şimdi ise tehdit daha büyük hale dönüştü. Rusya nükleer enerjiyi silaha dönüştürüyor. Rusya, nükleer santral inşa etmeye yönelik güvenilmez teknolojisini yaymakla kalmıyor, aynı zamanda diğer ülkelerin enerji santrallerini gerçek anlamda 'kirli bomba' haline getiriyor." ifadelerini kullandı.

Zelenskiy, Rusya'nın Zaporijya Nükleer Santrali'ni ele geçirdiğini ve buradan radyasyon yayılmasına ilişkin dünyaya şantaj yaptığını söyledi.

İlhak edilen Ukrayna topraklarından çocukların Rusya'ya götürüldüğünü dile getiren Zelenskiy, Uluslararası Ceza Mahkemesinin, bu suçtan dolayı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında tutuklama emri çıkardığına dikkati çekti.

Zelenskiy, söz konusu çocukların geri alınması için gayret gösterdiklerini bildirdi.

Rusya'nın her 10 yılda bir savaş başlattığını belirten Zelenskiy, şunları kaydetti:

"Moldova ve Gürcistan topraklarının bir kısmı işgal altında bulunuyor. Rusya, Suriye'yi harabeye dönüştürdü. Rusya olmasaydı Suriye'de asla kimyasal silah kullanılmazdı. Rusya neredeyse Belarus'u yuttu, Kazakistan ve Baltık ülkelerini açıkça tehdit ediyor. Ukrayna'ya yönelik sürdürülen savaşın amacı da topraklarımızı, insanlarımızı, canlarımızı, kaynaklarımızı, kurallara dayalı uluslararası düzene karşı silaha dönüştürmektir. Ukrayna'daki şehirlerin ve köylerin Rus topçuları tarafından yeryüzünden silindiğini görüyoruz. Bunu durdurmamız lazım."

Geçen yıl BM Genel Kurulu'nda "Barış Formülü"nün ana hatlarını sunduğunu anımsatan Zelenskiy, bu formülün 140 devlet tarafından desteklendiğine dikkati çekerek, "Ukrayna'nın barış formülü küreselleşiyor. Formülün maddeleri, Rusya'nın Ukrayna'ya ve diğer ülkelere karşı kullandığı, diğer saldırgan ülkeler tarafından kullanılabilecek her türlü silahlanma biçimini durduracak çözümler ve adımları içeriyor. Modern tarihte ilk kez, saldırıya uğrayan ulusun şartlarına göre saldırıyı durdurmak için gerçek şansımız var." dedi.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, şu ifadeleri kullandı:

"Perde arkasında bazı şüpheli anlaşmalar yapılmaya çalışıldığını biliyorum. Kötülüğe güvenilmez. 'Putin'e güvenilebilir mi?' sorusunu Prigojin'e (düşen uçakta ölen paralı savaşçı grubu Wagner'in kurucusu) sorun. Rusya dünyayı son savaşa iterken, Ukrayna, Rusya'nın saldırganlığından sonra dünyada kimsenin herhangi bir ülkeye saldırmaya cesaret etmemesi için elinden geleni yapıyor. Silahlanmanın önüne geçilmesi gerekiyor. İşlenen savaş suçlarının cezası olmalı. Sınır dışı edilenlerin evlerine dönmesi gerekiyor. Kafirin de kendi ülkesine dönmesi gerekiyor. Bunu başarmak için birlik olmalıyız ve bunu yapacağız."