radyobir
radyobir

Adli Tıp'ta acı bekleyiş!..

Ankara'da askeri servis aracına düzenlenen bombalı saldırının ardından yakınlarını kaybedenlerin Adli Tıp Kurumu önündeki bekleyişi sürüyor. Kimlik teşhisi ve otopsileri tamamlanan 5 cenaze Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne gönderildi. 23 kişinin aileleri ise beklemeye devam ediyor.

18 Şubat 2016 14:01 | Kategori: Terör

Gözünüzle gördüğünüz zaman anlıyorsunuz. "Acının tarifi yok" ifadesi bir klişe değil… Burası Ankara’daki askeri servis araçlarına yapılan bombalı saldırının ardından yakınlarını kaybeden 28 kişinin ailelerinin beklediği Ankara Adli Tıp Kurumu’nun bahçesi. Bahçenin her yerinde insanlar ağlıyor. Annelerini, babalarını, oğullarını, kızlarını kaybetmiş insanlar. Gözyaşları dindiği zaman çığlıkları, isyanları duyuluyor.



Mustafa Baran, oğlunun cenazesini bekliyor

Mustafa Baran, Eryaman’a giden servis aracına binen oğlu İbrahim Baran’ı patlamada kaybetti. 40 yaşındaki Başçavuş İbrahim Baran, Kara Kuvvetleri’nde görevliydi. İki çocuk babasıydı. Yakınları gözyaşları içinde. Baba Mustafa Baran ise sessiz sessiz ama katıla katıla ağlıyor. İbrahim Baran’ın amcasının oğlu Mümtaz Baran, "Lanetliyoruz, bunu yapanların insan olması mümkün değil. Sadece İbrahim değil buradakilerin hepsi bizim şehidimiz” diyor.



İkbal Yılmaztürk, kızının cenazesini bekliyor.

Başka bir köşede Kızılay’ın kurduğu çadırın altında bir anneyi teselli etmeye çalışıyorlar. Tansiyonu yükselmiş, Kızılay ekipleri şekerli bir şey içmesi ya da bir şeyler yemesi için ikna etmeye çalışıyor, ama faydası yok. İkbal Yılmaztürk, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda sivil memur olarak görev yapan 40 yaşındaki kızı Meryem Yılmaztürk’ün cenazesini bekliyor. Ağzından tek duyulan, "Allah’ım dayanamıyorum. Yavrumu kaybettim. Kendimi nerelere atayım?” feryâdı...



28 yaşındaki oğlunu kaybeden Ayten Pınar'ı askerler teselli etmeye çalıştı.

Bahçenin hemen girişinde bir anne daha gözyaşları içinde. O’nu teselli etmeye çalışan askerler de ağlıyor, etrafındaki herkes gibi. Ayten Pınar, 28 yaşındaki oğlu Havacı Astsubay Koray Pınar’ı kaybetti. Etrafındakilere, dün gün boyu işyerinde rahatsız etmemek için oğlunu aramadığını, mesai çıkışını yani saatin 18 olmasını beklediğini anlatıyor, bir yandan ağlarken. Sonrasında patlama haberini almadan aramış ancak telefona yanıt alamamış. "Yavrum iyi misin?’ bile diyemedim. Sıra sende değildi yavrum. Ben varken sıra sende değildi” diye hıçkırarak ağlıyor. Teselli etmeye çalışanların çabaları fayda etmiyor.



Yıldız Demirtaş'ın yakınları da Adli Tıp Kurumu'nda bekliyor.

Anneleri Yıldız Demirtaş’ı kaybeden Özlem ve Selen de Adli Tıp Kurumu bahçesinde bekleyenler arasında. Bir umut, başka bir haber gelir mi diye saatlerce bekledikten sonra hiç istemedikleri o haber hastanede bekleyen bir yakınlarından geldi. Etraflarındakiler "Daha kesin değil" diye onları sakinleştirmeye çalıştı, sonrasında Kızılay sağlık ekiplerinin müdahalesiyle Adli Tıp Kurumu bahçesinde başka bir alana taşındılar. 56 yaşındaki Yıldız Demirtaş, kimya mühendisiydi, Milli Savunma Bakanlığı’nda sivil memurdu. İki kızı bir oğlu olan Yıldız Demirtaş’ın yeğeni Kasım Atasoy, "Allah belalarını versin. Kim ne yapabilir bunlara? Yaktılar…” diye konuşuyor.

Adli Tıp Kurumu’nun bahçesinde saldırıda hayatını kaybedenler için kurulan Kızılay çadırlarının yanısıra, sağlık ekipleri de görev yapıyor. Taziye için gelenler arasında sadece hayatını kaybedenlerin akrabaları değil, çalışma arkadaşları ve üst düzey askerler de bulunuyor. Kimlik teşhislerinin tamamlanmasının ardından cenazeler ailelere teslim edilecek. Hayatını kaybeden 28 kişiden 5’inin tüm işlemleri tamamlandı ve cenazeler Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne gönderildi.


Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI