Oysa uzmanlar, Berlin’in tehdit sözlerinin ötesine gitmesinden kuşkulanıyor. Bundan daha önce Almanya başbakanı Angela Merkel telefonunun ABD istihbart servisince dinlenmesi dolayısıyla belirtilen öfke, iki ülke arasındaki ilişkilere hiç etki yapmamıştı.

Bu, Almanya’da Edward Snowden’in ithamları sayesinde daha bir yıl önce ortaya çıkarılan casusluk skandalının yeni bir halkası daha. Geçen yaz Amerikan özel servislerinin eski çalışanı, ABD istihbaratının tüm dünya yurttaşlarına ilişkin şahsi belgeleri kanunsuz olarak topladığını ifade eden belgeleri açığa kavuşturdu. Gözetim altına düşen milyonlarca insan arasında devletlerin birinci şahısları da yer aldı. Örneğin, ABD Ulusal Güvenik Ajansının Almanya Başbakanı Angela Merkel’in telefonunu dilediği hakkında haber.

Buna ilişkin enformasyın kamuoyunu heyecanlandırdı. Washington’a resmi protestolar yollandı. Federal Almanya parlamentosu böyle bir şeyin prensipte nasıl yer alabildiği, Almanya güvenlik servisinin neden hiç birşey farketmediği, Amerikan casuslarının bulunduğu eylemlerin ulusal çıkarlara ne gibi zarar verdiğini araştıracak özel komisyon kurmuş oldu.

Kaydetmek gerek ki, Amerikan tarafı işbirliği yapmaya hiç acele etmiyordu. Örneğin, Almanya başbakanının dinlenen konuşmaların deşifresini sunmayı reddetti. Ama Almanların kendileri araştırarak elde ettikleri enformasyona ABD büyük ilgi gösteriyordu. Bu enformasyonu ele geçirmeye onlara Alman istihbaratının çalışanlarından biri yardım etti. Ön verilere göre, çalışan kendisi Amerikalılara gizli belgeler sağlamayı teklif etti. Görevlerinden birini, UGA’nın Almanya’daki kanunsuz eylemleri ile ilgili Parlamento özel komisyonun çalışmasına ilişkin enformasyon oluşturdu.

Çift casus, yaptıklarını artık itiraf etti. Almanya kamuoyu öfke içinde. Devletin ilk şahısları dost ülkelere karşı böyle tavır alınmasına yer verilemez olduğunu açıklıyor. Fakat sert sözlerin ardından bazı şeylerin yer alacağını söylemek doğru olmaz. Almanya Araştırmalar Merkezinin yöneticisi Vladislav Belov anlatıyor.

Ciddi bir skandal meydana geldi. ABD ve FA ikili ilişkiler, ABD ve AB arasındaki ilişkiler çerçevesinde ortaktır. Elbette ki, ortaklık açısından özel servisler arasındaki ilişkiler samimi temel üzerinde kurulmalı. Bu yüzden Almanya resmi daireleri tarafından sert resmi açıklamalar yapıldı. Fakat daha ileri giden adımlar atılmayacak. Almanya yurttaşlarının, politikacıların, başbakanın telefon konuşmalarının dinlenmesinden sonraki skandaldan sonra fren koyularak yola devam edildiği gibi. Günümüzde Avrupa-Atlantik vektörünün Almanya için büyük bir önemi var. Amerikalı ortakların nazaketsizliğine rağmen, Angela Merkel hakaretleri yutmak ve ilişkileri, serbest ticaret ve yatırım bölgesi hakkında gelecek sözleşme açısından ele almak zorunluğunda. Çünkü günümüz şartlarında bu, Amerikalı meslektaşların eylemlerinden duyulan hoşnutsuzluktan kat kat daha önemlidir.

Hiç şüphe yok ki, sözünü ettiğimiz casusluk dolandırıcılığı Berlin ve Washington arasındaki ilişkilere karmaşıklık katacak. Amerika’da baskıdan çıkan The New York Times gazetesi, ABD yönetiminin yüksek görevli temsilcisinin, istihbarat alanında işbirliğinin sınırlanması hakkında Almanya’yı artık tehdit ettiğini de yazmıştır. Federal Almanya Amerika tarafından sağlanan enformasyona çok bağlı. UGA’nın Almanya’daki en önemli istihbarat servislerinden biri, Almanya’nın Wiesbaden kentindeki Avrupa Teknik Merkezidir. Resmi olarak Amerikan askeri üssü ilan edilen Avrupa Teknik Merkezi, ajansın Avrupa, Afrika ve Ortadoğuda faaliyet yürüten UGA çalışanları ile yabancı ortaklardan teslim aldığı birincil bilgi toplama merkezi olarak kullanılıyor.