Mansur, New York'taki BM Genel Merkezi'nde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, İsrail'in Cenin Mülteci Kampı'na yönelik, can kaybına yol açan baskın ve saldırılarıyla ilgili "Mümkün olan en güçlü ifadelerle kınıyoruz. Halkımıza yönelik bu saldırılar eylem halindeki bir devlet terörüdür." ifadesini kullandı.

İsrail'in uçaklarla Cenin'deki mülteci kampına saldırmasının "barbarca bir durum" olduğunu söyleyen Mansur, "Mülteci kampının elektriği, su kaynakları kesildi ve 3 bin kişi kendilerini korumak için kampları terk etmek zorunda kaldı. Kampı tamamen yok etmek isteseler de başaramadılar. Ama tüm insanlar için çok fazla acıya sebep oldular." diye konuştu.

Riyad Mansur, İsrail güçlerinin son 48 saat boyunca, Kızılhaç, Kızılay ve diğer insani yardım kuruluşlarını kampa sokmayarak sivillerin kurtarılmasını engellediğini vurguladığı konuşmasında, bölgedeki durumun anlaşılması ve "gereken korumanın sağlanması için" BM Güvenlik Konseyi Başkanlığı ve BM Genel Sekreterlik Ofisi ile temasa geçtiklerini belirtti.

Mansur, İsrailli yerleşimcilerin engellenmesi için Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen ilgili kanunun uygulanması çağrısında bulundu.

Filistinli temsilci, Cenin kentine roketlerle saldırarak, "aralarında çocuk, kadın ve sivillerin de bulunduğu çok sayıda Filistinliyi yaralama ve öldürme suçlarını işleyen" İsrailli yetkililerden hesap sorulması gerektiğini, aksi takdirde "bu menfur suçların tekrarlanmaya devam edileceğini" kaydetti.

Filistin'in Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, BM'nin 2022 yılına ilişkin hazırlanan "Silahlı Çatışmalarda Çocuklar" raporunda İsrail'in yer almamasına "üzüldüklerini" belirtti.

Mansur, bu konuyu Güvenlik Konseyi'ndeki görüşmelere de taşıyacaklarını belirtirken, "Bunu birden fazla kez söyledik. İsrail'in listede yer almamasından dolayı hayal kırıklığına uğradık." ifadelerini kullandı.

"Filistin halkının daha ne kadar beklemesini istiyorsunuz? Yüzlerce veya binlercesinin katledildiğini görene kadar mı?" sözleriyle duygularını dile getiren Riyad Mansur, Filistin'de çocuk ve kadınlar başta olmak üzere sivillerin hedef alındığı saldırılarla ilgili, "daha fazla konuşmaya değil, eyleme ihtiyaç duyulduğunu" vurguladı.