Dünyada 3 milyar 600 milyonun üzerinde kadın var. Bu sayı, dünya nüfusunun neredeyse yarısı. Kadınların yaş ortalaması 30,6. Kadınların ortalama yaşam süresi ise 70 yıl, erkeklere göre dört yıl daha fazla.

Kadınların yüzde 82’si okuma yazma biliyor. Dünyada okuma yazma bilmeyen 1 milyar 64 milyon kişinin üçte ikisi kadınlardan oluşuyor. Bu kadınların da üçte ikisi Batı ve Güney Asya ile Sahraaltı Afrika ülkelerinden…

Salgın hastalıklar ve çatışma ortamlarından kadınlar daha çok etkileniyor

Dünyada yaklaşık 32 milyon AIDS hastası var. Bunların 16 milyonu yani yarısı kadın. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre AIDS, dünyada kadın ölümü sebeplerinin başında geliyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 141 ülkede yaptığı çalışmaya göre gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde salgın hastalıklar da kadınları daha çok etkiliyor. Hem hastalığa yakalanma hem de ölüm oranları kadınlarda daha yüksek.

2015’te her yüz bin doğumdan 216’sı annenin doğum sırasında ölümüyle sonuçlandı. Bu da günde 840 kadının doğum sırasında öldüğü anlamına geliyor. Bunun yarısından fazlası çatışma ve savaş bölgelerinde gerçekleşti.

Çatışma ve savaş bölgelerinde ölüm oranları erkeklerde daha yüksek olsa da, su ve yemek sağlama, bakım gibi ihtiyaçları karşılayan kadınlar bu ortamlardan ve şiddetten daha fazla etkileniyor. 2014 boyunca yaklaşık 59,5 milyon kişi savaş, çatışma ve insan hakları ihlâllerinden kaçabilmek için ülke içinde veya dışında göç etti. Bunun yüzde 80’ini kadın ve çocuklar oluşturdu. Çocuk yaşta evlilik ve cinsel ilişkiye zorlanan kadınların ve istenmeyen hamileliklerin sayısında da bununla bağlantılı olarak artış oldu. Savaşların sonunda aile reisi olan kadınlar, düşük ücretli ya da kayıt dışı işlerde çalışmak zorunda kaldı.

Suriye’den kaçan ya da ülke içinde yer değiştiren yaklaşık beş yüz bin kadın hamile ve ciddi bakıma ihtiyacı var.

Siyasette kadın temsili yüzde 20’lerde

Nüfusun yarısı kadınlar ama siyasette kadınların temsil edilme oranı, dünya genelinde yüzde 22’de. Bu rakam 1995’te yüzde 11,3’tü. 10 yılda yaşanan artış sadece yüzde 10 oldu. Parlamentosunda en fazla kadın bulunan ülke Ruanda. Ülke parlamentosunun yüzde 63,8 kadınlardan oluşuyor. Dünya üzerindeki 193 ülkenin 37’sinde kadınların parlamentodaki temsil oranı yüzde 10’un altında. 6 ülkede parlamentosunda ise hiç kadın bulunmuyor.

Kadınların yürüttüğü bakanlıkların oranı ise dünya genelinde yüzde 17. Bunların önemli çoğunluğu kadın, aile ya da eğitim bakanlıklarında.

Şu an 11 kadın devlet başkanı olarak görev yapıyor, 10 kadın da başbakan olarak…

Çalışma hayatında kadınlar

Kadınların ekonomik hayata katılımı sadece kendileri ya da aileleri için değil, ulusal ve küresel ekonomi için de büyük önem taşıyor. OECD’nin yaptığı bir çalışmaya göre; kadınların eğitim alıp iş hayatına katılımının arttığı ülkelerde, aynı oranda ekonomik büyüme de görüldü. Kadınların aldığı ortalama her birer yıllık eğitim de, doğum sırasında yaşanan bebek ölümlerini yüzde 9,5 oranında azalttı.

Erkeklerin 2013’te dünya genelinde çalışma hayatına katılımı yüzde 72,2 iken, kadınların oranı yüzde 47,1’de kaldı. Erkeklerle aynı işi yapan kadınların maaşları da erkeklerin aldığı maaşın yüzde 60’ı ile 75’i arasında değişiyor. Bu fark kapatılırsa, dünya çapında kadınların aylık geliri toplam 17 trilyon dolar artabilir.

Ücretli bir işte çalışmayan kadınların tamamına yakını, ev içi bakım sağlıyor ve bu sebeple ekonomik olarak başkalarına bağımlı yaşıyor. Oranın en düşük olduğu Avrupa’da bile kadınların dörtte biri çocuk, yaşlı ya da hasta bakımı ihtiyacı sebebiyle çalışmadığını söylerken; aynı gerekçeyle çalışmayan erkeklerin oranı yüzde 3.

Küçük çaplı tarlalarda çalışarak hayatını kazanan ancak resmi olarak çalışıyor gözükmeyen kadınlar da var. Güney Asya’da kadınların yüzde 80’i, Sahraaltı Afrika’da kadınların yüzde 74’ü, Güney Amerika’da da yüzde 54’ü bu tarz işlerde çalışıyor. Dünyada tarım işçilerinin yüzde 43’ünü kadınlar oluşturuyor. Ancak tarla ve çiftliklerin yüzde 20’den azı kadınlara ait.