radyobir
radyobir

Müzik ve yaşam-5

Granada'yı ve nedense Miki Fare ile özdeşleştirdiğim La Golondrina'yı hep gönlümde ayrı bir yere koydum.. Bu plak Meksika halkının karakterini ruhuma kadar getirir orada coşkulu, neşeli, hayat dolu, hatta umursamayan bir takım izler bırakırdı.

01 Aralık 2014 13:36 | Güncelleme :01 Aralık 2014 14:00 | Kategori: Müzik

DERLEYEN: Hüsnü ÇORUK

Plak İngiliz malı ve Decca firmasına aitti. Üzerinde Yunan Adalarına ait denizi ışıltılı bir halde gösteren siyah beyaz bir fotoğraf vardı. Sanatta herşey diğerini etkileyebilir, anlamını pekiştirebilir veya zedeleyebilir. Örneğin Klasik müzik plağının üzerine bu yüzden komik bir resim koyamazsınız. Tam adı  Rachmaninov-Second Piano Concerto'ydu. 1873 yılında doğmuş bu Rus bestecinin dört piyano konçertosundan en önemlisiydi.
Melankolik eğilimleri olan ve bilinç kaybı yaşayan ve eserini doktoruna ithaf eden sanatçının 1901 de eseri ilk kez Moskova'da çalındığında solo bölümde  kendisi bulunur. Babamın aralıksız dinlediği, daha sonraki yıllarda eve bir piyano aldıktan sonra da sürekli üzerinde çalışıp bizce mükemmel yorumladığı bir eserdi. Bütünü bana sanki babamın katmanlarla kaplı iç dünyasını anlatır. Fırtınalar kopan. Aslında kimin içinde fırtınalar kopmaz ki. Bir bakıma hepimiz aynıyız.

İki plak daha vardı küçüklüğümden çok net hatırladığım. Tabii uzunçalar yani 33 devirli olanlardan bahsediyorum. Taş plaklar ve yeni yayılan 45'likler dışında. Viva adlı Meksika müziklerinden oluşan bir derleme. Granada yı ve nedense Miki Fare ile özdeşleştirdiğim La Golondrina'yı hep gönlümde ayrı bir yere koydum..  Bu plak Meksika halkının karakterini ruhuma kadar getirir orada coşkulu, neşeli, hayat dolu, hatta umursamayan bir takım izler bırakırdı.

O zamanların en ünlü ve saygı duyulan orkestralarından olan Percy Faıth Orkestrası'ndan uzun bir şölendi.

Ve üçüncü olarak da caz çağının 70'lerin sonuna kadar tartışılmaz erkek seslerinden ilk akla gelenlerinden  biri  olan Frank Sinatra'nın "That Old Feeling" adlı plağıydı..

Düşünüyorum da insanların beğenisini önce içinde bulunduğu ortamın yarattığı alışkanlıkları, birlikte yaşadığı ve veya irtibat kurduğu kişilerin eğilimine uyumu veya tepkisi belirliyor öncelikle. Daha sonra da kendini ifade edebildiğini düşündüğü  özel seçimi. Şanslıydım çünkü müziğin evrensel alanını gezebilmek için donanımlı olmak ve tüm çeşitlerden tatmak gerekliydi ve çevremde tutuculuk yoktu. Herşeyden önce aile ortamında müzik alanında belli bir türe saplanıp kalınmamıştı.

Yasağı, baskısı ve psikolojik şartlandırması olan bazı evler vardır ya hani, ailenin tüm küçük bireyleri önlerine konulanla yetinirler ya. bizim evde  - en azından müzik konusunda - çeşit fazlaydı. Annem mutfakta yemek kokuları arasında, ZEKİ MÜREN'in sesiyle fırtınalar estirdiği yıllarda Gözleri Aşka Gülen, Senede Bir Gün gibi, güzelim şarkıları aralıksız ve kendini kaptırarak seslendirir, evdeki pikap belli bir şarkıcıya veya türe bağlı kalmaksızın farklı türlerdeki plakları döndürerek çalışır, radyo  ise ülke ve dünya müziğinin popüler parçalarını bizlere ulaştırırdı. Fransız şansonları içinde  Cest Ecrit Dans Le  Ciel gönlüme yerleşmiş. Hemen sonrasında Fecri Ebcioğlu'nun,  "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş"  diye, ilk aranjmanı oluşturduğu şarkıydı bu. 

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI