BAE Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, BAE'li büyükelçinin İran'da yeniden göreve başlamasının "İki ülkenin ve bölgenin ortak çıkarları açısından" İran'la ilişkilerin pekiştirilmesine yardımcı olacağı kaydedildi.

Suudi Arabistan'ın 2016 yılı Ocak ayında İran'la olan ilişkilerini kesmesi üzerine BAE de İran'la ilişkilerde geri adım atmıştı. Suudi Arabistan'ın tanınmış bir Şii din adamını idam etmesinden sonra Tahran'daki Suudi Arabistan büyükelçiliğinin İranlı protestocular tarafından baskına uğraması, bu kararın alınmasında etkili olmuştu.

İki jeopolitik rakibin arasındaki düşmanlığın yıllarca sürmesinden sonra BAE, 2019 yılında, Tahran'la yeniden ilişki kurmaya başladı. Bunda, Washington'un İran'la 2015'te varılan nükleer anlaşmadan çekilmesinden sonra İran Körfezi'nde ve Suudi Arabistan'daki enerji tesislerinde meydana gelen saldırıların etkisi olmuştu.

Suudi Arabistan ve İran bayrakları

Suudi Arabistan, geçen yıl İran'la ilişkileri iyileştirmek için harekete geçti. Şimdiye kadar iki ülke arasında beş tur doğrudan görüşme yapıldı. Bu görüşmeler, Körfez'deki Arap ülkelerinin 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması çabalarını yakından izlediği döneme denk geldi. Körfez ülkeleri, İran'ın füze programına yer verilmediği gerekçesiyle anlaşmanın hatalı olduğunu savunuyordu.

Hem Riyad hem de Abu Dabi, Tahran'ın bölgede nüfuz elde etme çabalarının sona ermesini istese de ekonomik önceliklere odaklandıkları bu dönemde gerginliklerin kontrol altında tutulmasından yana tavır alıyor.

BAE'nin İran'la yüz yıldan uzun süre öncesine dayanan iş ve ticaret ilişkileri bulunuyor. İran'ın dış dünyayla bağlantısında Dubai emirliğinin kritik rol oynadığı biliniyor.

Körfez ülkelerinden Kuveyt de bu ayın başında 2016 yılından bu yana ilk kez İran'a büyükelçi atadı. Ancak daha sonra Riyad ile dayanışma içinde olmak amacıyla Tahran büyükelçisini geri çekti, ancak dengeli bir dış politika gütmek için İran'la olan ilişkileri korudu.